Bu kitabı Ocak ayında okumuş rafa kaldırmıştım. Ama elim bir türlü klavyeye gitmediğinden yazamadım :D Sepya Yayınevi tarafından ilk baskısı Temmuz/2010 tarihinde yapıldı. Bende ki baskı 3. baskı Eylül/2010. Bu da demek oluyor kitap gerçekten iyi satarak başarılı oldu.
Kitabın konusu internette:
Eğer hemen şimdi konuşmazsan seni zindana attırmak zorunda kalacağım ufaklık.” Kızın gözleri daha da büyüdü ve sadece “Lütfen efendim,” diyebildi güzel dudaklarını bükerek. Birden adam, vücutlarının birbirine yapışmış, elleri kızın ensesinde, son derece samimi bir yakınlıkta durduklarını fark etti ve bedeninde bir sızı hissetti. Yüzleri birbirine çok yakındı. Kızın ensesinde tuttuğu elleri, sıkı topuz yaptığı simsiyah saçlarında dolanmaya başladı bilinçsizlikle. İpek gibi diye düşündü şaşkınlıkla. Tehlikeli yakınlığı kız da hissetmiş olacak ki çırpınmaya başladı adamın ellerinde. Sanki Wayne de bu komutu bekliyormuş gibi kızı iyice kendisine yaklaştırdı ve sertçe dudaklarını öptü ‘Tanrım, çok güzel,’ derken kasıklarına inen sert diz darbesiyle kendine gelerek genç kızı bıraktı ve iki büklüm kaldı.
Kitabın arka kapağında ise:
Cordelia Winslet için Wayne malikanesi, sadece kısa bir süredir orada yaşıyor olmasına rağmen tam anlamıyla bir sığınaktı. Geçinmeleri için dolgun bir maaş, doğanın tüm nimetlerini bir arada barındıran zengin topraklar ve güvenli bir ortam… Büyükbabasının bahçıvan olarak işe başladığı bu görkemli malikaneye, söylemeye mecbur kaldıkları küçük yalanla yerleştiklerinde ne deli dolu Cordelia ne de aklı başında Henry Cornwel başlarının belaya gireceğini düşünmüyorlardı bile. Zaten öyle düşünmeleri için de hiçbir sebep yoktu. Tabii bu varsayım, VII. Wayne Dükü Edward Alexander Wayne’in Londra eğlencelerinden sıkılıp, sahip olduğu topraklara dönmeye karar verdiği an yerle bir olacaktı. .. ve bundan sonra hiçbir şey Cordelia için aynı olmayacaktı…
Kitabın benim açımdan yorumuna gelince. Cordelia bence başlı başına gıcık bir karakterdi. Abuk subuk yerlerde sinirlenmesi, saflığı ve gereksiz erkeksi davranışları kadın karaktere ısınmamı zorlaştırdı. Dük Edward'ın ise (yanlış hatırlamıyorsam Cordelia 17-18 yaşlarında olmalı kitapta) kendinden yaş olarak çoookk küçük bir kıza ilk görüşte 'kıpırdanması' çok kötüydü bence.
Dönem kitaplarına olan düşkünlüğüm bu kitabı almama engel olmadı tabii :) Yalnız kitapta çokça yer alan yan karakterler Madeline & Mark Deckett çiftinin hikayelerine yer verilmesi çok sinirimi bozdu. Belli ki bu çiftimiz yazarımız tarafından önceden kaleme alınmış ve Kalbimi Çaldın romanına misafir edilmişlerdi. En sinir olduğum yayınevlerinin kitap sıralamalarına dikkat etmeden rastgele kitap yayınlamaları. Bir bakın kardeşim ya bu kitapların bir sıralaması var mı?? Öfff neyse..
Yazarın kitaplarını okuyanların genel bir kanısı mevcut. Yazar 'historical romance' temalı kitapların kraliçesi Judith McNaught'tan fazlasıyla esinlenmiş. Okurken bende bu düşünceye kapıldım ama yazar kalemini başarıyla kullanarak bunu sadece 'örnek almak' olarak bırakmış.
Diyeceğim o ki.. Kitap bazen eğlenceli, kitabın neredeyse tamamında yanlış anlaşılmaların hakim olduğu, gurur sebebiyle 'gerçek aşkı' kabullenememe :S ve gereksiz ayrılıklar olan bir kitap. Kitap epey bir indirime girdiğinde almanızı tavsiye ederim. Yoksa gereksiz para vermeyin bence.
Puan: 10 / 7
Valla kitap ne anlatacağını da kestirememiş gibi şimdi adam evin gerçek sahibi mi kız neci? ilk kısımı anlamdım gerisini de kitabı okumak gerekli bir ara senden uzun bir liste ve neyi ne zman okumalı dişye zaman cetveli isteyeceğim her okuduğunu okuyasım geliyor:))
YanıtlaSilŞimdi kız evde çalışan, adam da evin sahibi. Hikaye örgüsü de buradan başlıyor :D Aslında daha detaylı yazacaktım ama hikaye örgüsünü bozmak istemedim okuyan olur diye.
SilYazılarımdan canın kitap okumak istiyorsa ne mutlu bana =) Ben genelde kitap alacağım zaman bakarım seri mi değil mi diye. İşte yayın evlerinin arızası olmadıkça sorun olmuyor :D